SON ÇIKAN ALBÜMLER |
RESİM GALERİSİ |
SİTENE DESTEK |
|||
Son çıkan albümleri ve videolarını bulabileceginiz bir bölüm... | Geniş içerigiyle gezilecek bir bölüm.. | Site tasarımı hakkında bilgileri ve sitenize gerekli kodları bulabilirsiniz. |
aşk ertelenmez
ask ertelenmez
Ben burda yeniyim arkadaşlar daha yeni yeni alışıyorum çok güzel bi
siteymiş güzel vakit geçiriyorum eğer bu hikaye daha önce verilmişse
kusura bakmayın ben okuduğumda hıçkırıklar için okumuştum hadi şimdi
siz okuyun yorumlarınızı bekliyorum
1995'te dershanenin kapisinda gözgöze geldik. Ben o sirada
kahkahalarla gülüyordum. Ama onun yakisikliligida gözümden
kaçmamisti. Arkadasimin kuzeniydi. Bu ilk karsilasmadan on
gün sonra arkadasim "Mustafa senin gülüsüne hayran olmus
seninle tanismak istiyor, ne dersin?" diye sordugunda "Olur,
tanisalim" dedim. Ertesi gün bir kucak dolusu gül ile gelmisti.
Bir hafta sonra bana evlenme teklif etti. Bende "Bu denli yakisikli
ve zengin biri neden beni sevsin? O bir heyecan yasiyor ve bitecek"
düsüncesi halimdi ve sevgisine güvenmedigimi iddia ederik ""Hayir"
dedim. Üzüldü, haftalarca teklifini yineledi. Ben reddettim.
Çünkü yüregimi degil mantigimi dinliyordum. "O çok zengin, ben
orta halli biraileden geliyordumi, oüniversite mezunu, ben hala
sinava hazirlaniyordum , o çok yakisikli ben ise güzel ama
sisman bir kizim". O ise teklifini yinelemekten yilmadi. Beni
sevdigine, aramizda bir fark olmadigina inandirmaya calisiyordu.
Bu sekilde tam üc sene gecti...
1998'in bir persembe günü ötobüs duraginda beklerken omzuma bir
el dokundu. Arkami döndügümde Mustafa ile karsilastim.
Yaklasik bir senedir sadece telefonda görüsmüstük. Çünkü her
bulusmak istediginde bir bahane bulup onu atlatiyordum yüz yüze
gelirsek yüregime yenilmekten korkuyordum. Mantigimin esiri
olmustum. Onu karsimda görünce dayanamadim boynuna sarildim.
Hayatimda biri olup olmadigini sordu, "Yok" dedim ve bana yine
evlenme teklif etti. Ona düsünmek istedigimi söyledim.
Bu arada pazar günü ÖSS sinavina yeniden girecegimi ve okulun
yerini söylemistim ama adini söylememistim. Pazar sabahi sinava
girecegim okulun kapisinda beni kucak dolusu gülle bekliyordu.
Arastirip sinava girecegim okulu bulmus ve bana sans dileme için
oraya gelmisti. Bu sevgiyi daha fazla ertelememeye karar verdim
"Teklifini düsündüm artik karin olmak istiyorum. seni çok
seviyorum" diyerek onu öptüm. Dünyalar benim olmustu sankiii.
Sinavdan sonra eve telefon açtigini anne ve babasinin bizi
bekledigini söyledi. Kiramadim ve ailesi ile tanismaya gittim.
Günün süprizi ise annesinin genç kizken Mustafa'nin babasi
tarafindan kendisine hediye yüzügünü bana verip "Bunu söz
yüzügü olarak takmani istiyorum, en kisa zamanda da nisaninizi
yapariz" demesiydi. Ve ben o gün o evden Mustafanin sözlüsü
olarak ciktim. Hersey bir anda gelisiyordu.
2 Nisan aksami beni istemeye gelecekler ve nisan yapilacakti.
Önümüzdeki 2 günü cilginlar gibi dolasarak gecirdik. Planimiza
göre en gec mayis sonunda evlenmis olacaktik. Oturacagimiz evin
renginden, mobilyalarina varana kadar bir sürü karar aldik. Iki
aile cilginca bir kosusturma icindeydi. 1 Nisan Çarsamba günü
alyanslarimizi almak icin bulusacaktik. Öglen arayip isi
oldugunu ve gecikecegini söyledi. ona sakin olmasini söyleyip
hastaligini hatirlattim ve bana "Seni Seviyorum" Deyip telefonu
kapatti. Saatler sonra ablasi aradi. Mustafa'nin kötü bir astim
krizi gecirdigini, Durumunu agir oldugunu ve acile
kaldirildigini söyledi.kulaklarima inanamadim ve bunun 1 Nisan
sakasi oldugunu zannettim.
Yol boyunca bunun saka oldugunu tekrarliyor, hastanenin
kapisinda beni çiceklerle karsiliyacagini hayal ediyordum ama
hayalim degil ablasinin söyledikleri gercekti. Hastanenin
kapisinda beni Mustafa'nin
küzeni Hakan karsiladi. Yüzü bembeyazdi. Ne oldugunu sordugumda
"Yok Artik Birsey, Mustafada yok, o öldü" dedi. Inanamiyordum
çigliklar atarak hastanenin içinde kosmaya basladim. Yogun
bakimin kapisina geldigimde herkes perisandi ve onlar gerçekti.
Büyük sevdam, gercek Askimi mutluluk kaynagim ölmüstü. Bombos
ve soguk bir odanin icinde bir sürü beyaz örtülü yataktan birinin
üstünde üzerinde beyaz çarsaf örtülmüs bir sekilde
yatiyordu. Son hatirladigim ise çarsafi kaldirdigimda
gülümseyen bir yüzle son nefesini vermis askimin yüzüydü.
" Bir gün olsun seni parmaginda, benim yüzügümle göreyim,
ölsemde gülerek ölürüm" sözleri en büyük istegiydi.
Mustafa yasama veda edeli tam 5 sene oldu.
Ve ben hala sevdami bu denli erteledigim ve onunla geçirebilecegim
sayisiz güzel güne yazik ettigim, yüregimi degil mantigimi
dinledigim için kendimi affetmedim ve asla affetmeyecegim...
Lütfen sevdanizi ertelemeyin, mantiginiz yada gururunuz
yüzünden yasanabilecek mutlu günlere yazik etmeyin. Çok pisman
olabilirsiniz ama unutmayin son pismanlik fayda etmez....
SONRAKİ HİKAYE>>
Ben burda yeniyim arkadaşlar daha yeni yeni alışıyorum çok güzel bi
siteymiş güzel vakit geçiriyorum eğer bu hikaye daha önce verilmişse
kusura bakmayın ben okuduğumda hıçkırıklar için okumuştum hadi şimdi
siz okuyun yorumlarınızı bekliyorum
1995'te dershanenin kapisinda gözgöze geldik. Ben o sirada
kahkahalarla gülüyordum. Ama onun yakisikliligida gözümden
kaçmamisti. Arkadasimin kuzeniydi. Bu ilk karsilasmadan on
gün sonra arkadasim "Mustafa senin gülüsüne hayran olmus
seninle tanismak istiyor, ne dersin?" diye sordugunda "Olur,
tanisalim" dedim. Ertesi gün bir kucak dolusu gül ile gelmisti.
Bir hafta sonra bana evlenme teklif etti. Bende "Bu denli yakisikli
ve zengin biri neden beni sevsin? O bir heyecan yasiyor ve bitecek"
düsüncesi halimdi ve sevgisine güvenmedigimi iddia ederik ""Hayir"
dedim. Üzüldü, haftalarca teklifini yineledi. Ben reddettim.
Çünkü yüregimi degil mantigimi dinliyordum. "O çok zengin, ben
orta halli biraileden geliyordumi, oüniversite mezunu, ben hala
sinava hazirlaniyordum , o çok yakisikli ben ise güzel ama
sisman bir kizim". O ise teklifini yinelemekten yilmadi. Beni
sevdigine, aramizda bir fark olmadigina inandirmaya calisiyordu.
Bu sekilde tam üc sene gecti...
1998'in bir persembe günü ötobüs duraginda beklerken omzuma bir
el dokundu. Arkami döndügümde Mustafa ile karsilastim.
Yaklasik bir senedir sadece telefonda görüsmüstük. Çünkü her
bulusmak istediginde bir bahane bulup onu atlatiyordum yüz yüze
gelirsek yüregime yenilmekten korkuyordum. Mantigimin esiri
olmustum. Onu karsimda görünce dayanamadim boynuna sarildim.
Hayatimda biri olup olmadigini sordu, "Yok" dedim ve bana yine
evlenme teklif etti. Ona düsünmek istedigimi söyledim.
Bu arada pazar günü ÖSS sinavina yeniden girecegimi ve okulun
yerini söylemistim ama adini söylememistim. Pazar sabahi sinava
girecegim okulun kapisinda beni kucak dolusu gülle bekliyordu.
Arastirip sinava girecegim okulu bulmus ve bana sans dileme için
oraya gelmisti. Bu sevgiyi daha fazla ertelememeye karar verdim
"Teklifini düsündüm artik karin olmak istiyorum. seni çok
seviyorum" diyerek onu öptüm. Dünyalar benim olmustu sankiii.
Sinavdan sonra eve telefon açtigini anne ve babasinin bizi
bekledigini söyledi. Kiramadim ve ailesi ile tanismaya gittim.
Günün süprizi ise annesinin genç kizken Mustafa'nin babasi
tarafindan kendisine hediye yüzügünü bana verip "Bunu söz
yüzügü olarak takmani istiyorum, en kisa zamanda da nisaninizi
yapariz" demesiydi. Ve ben o gün o evden Mustafanin sözlüsü
olarak ciktim. Hersey bir anda gelisiyordu.
2 Nisan aksami beni istemeye gelecekler ve nisan yapilacakti.
Önümüzdeki 2 günü cilginlar gibi dolasarak gecirdik. Planimiza
göre en gec mayis sonunda evlenmis olacaktik. Oturacagimiz evin
renginden, mobilyalarina varana kadar bir sürü karar aldik. Iki
aile cilginca bir kosusturma icindeydi. 1 Nisan Çarsamba günü
alyanslarimizi almak icin bulusacaktik. Öglen arayip isi
oldugunu ve gecikecegini söyledi. ona sakin olmasini söyleyip
hastaligini hatirlattim ve bana "Seni Seviyorum" Deyip telefonu
kapatti. Saatler sonra ablasi aradi. Mustafa'nin kötü bir astim
krizi gecirdigini, Durumunu agir oldugunu ve acile
kaldirildigini söyledi.kulaklarima inanamadim ve bunun 1 Nisan
sakasi oldugunu zannettim.
Yol boyunca bunun saka oldugunu tekrarliyor, hastanenin
kapisinda beni çiceklerle karsiliyacagini hayal ediyordum ama
hayalim degil ablasinin söyledikleri gercekti. Hastanenin
kapisinda beni Mustafa'nin
küzeni Hakan karsiladi. Yüzü bembeyazdi. Ne oldugunu sordugumda
"Yok Artik Birsey, Mustafada yok, o öldü" dedi. Inanamiyordum
çigliklar atarak hastanenin içinde kosmaya basladim. Yogun
bakimin kapisina geldigimde herkes perisandi ve onlar gerçekti.
Büyük sevdam, gercek Askimi mutluluk kaynagim ölmüstü. Bombos
ve soguk bir odanin icinde bir sürü beyaz örtülü yataktan birinin
üstünde üzerinde beyaz çarsaf örtülmüs bir sekilde
yatiyordu. Son hatirladigim ise çarsafi kaldirdigimda
gülümseyen bir yüzle son nefesini vermis askimin yüzüydü.
" Bir gün olsun seni parmaginda, benim yüzügümle göreyim,
ölsemde gülerek ölürüm" sözleri en büyük istegiydi.
Mustafa yasama veda edeli tam 5 sene oldu.
Ve ben hala sevdami bu denli erteledigim ve onunla geçirebilecegim
sayisiz güzel güne yazik ettigim, yüregimi degil mantigimi
dinledigim için kendimi affetmedim ve asla affetmeyecegim...
Lütfen sevdanizi ertelemeyin, mantiginiz yada gururunuz
yüzünden yasanabilecek mutlu günlere yazik etmeyin. Çok pisman
olabilirsiniz ama unutmayin son pismanlik fayda etmez....
SONRAKİ HİKAYE>>
Online: | Bugün: 85 | Klik: 89 | Sayfa: aÅŸk ertelenmez | İp : [ip
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol